Kategoriler

31 Ağustos 2013 Cumartesi

İlk Uygarlıklar

İlk Uygarlıklar
Uygarlık veya medeniyet, bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim ve teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder.
Medeniyet, belirli bir insan topluluğu veya topluluklarının belirli bir coğrafya üzerinde ve belirli bir zaman içinde ortaya koydukları değerlerle sınırlıdır.
Uygar toplum biçimlerinin M.Ö. 2500 yıllarından önceki dönemde yayılmasında özel coğrafya koşullarının varlığından söz edilebilir.
İnsanlığın ilk yıllarından günümüze kadar geçen süre içerisinde yeryüzünde birçok medeniyet kurulmuştur.
Bu medeniyetler coğrafi koşullarında etkisiyle yaşam tarzı, din ve ırk vs. anlamında farklılıklar göstermiştir.

1. Mezopotamya Medeniyeti
Mezopotamya bugün Irak, doğu Suriye ve Güneydoğu Anadolu'yu kapsayan coğrafi bölgeyi tarif eden bir isimdir.
Mezopotamya "iki nehir arasındaki yer" demektir; kastedilen iki nehir Fırat ve Dicle nehirleridir.
Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yoğun göçe sahne olmuş Mezopotamya, birçok farklı kültür ve halkın kaynaştığı bir bölge olmuştur.
Bu nedenle de medeni gelişime beşiklik etmiştir.
MÖ. 4000'nin sonunda bir yazı dili icat edilmiştir. Bilinen ilk okuryazar topluluklara ev sahipliği yapmış bölgede birçok medeniyet gelişmiştir.
Sümerler, Akadlar, Babiller, Asurlular Mezopotamya medeniyetini oluşturan uygarlıklardır ve bu sebeplerden dolayı Medeniyetler Beşiği olarak da anılmıştır.
Mezopotamya uygarlıkları tarım alanında sulama kanalları inşa etmişler, bataklık alanları drene etmişler ve taşkın sahalarını düzenlemişlerdir.
Mezopotamya verimli tarım alanları çevresinde kurulan şehir devletlerinden oluşmuş bir medeniyettir.

2. Mısır Medeniyeti
Mısır uygarlığı, Nil nehri tarafından sulanan arazilerde kendine özgü biçim birliğiyle ve kurumsal yapısıyla, hızla ortaya çıkmıştır.
Etrafının çöllerle kaplı olması diğer kültürlerden etkilenmesini engellemiştir.
Mısırlıların Sümer deneyiminden yararlanabilmelerinin sağladığı üstünlükle, Mezopotamya'da bin yıl ya da daha uzun bir sürede olanların Mısır'da gerçekleştirebilmesi için bunun yarısı kadar az bir süre yetmiştir.
İklimin elverişli, tarım alanlarının geniş olması, yılda iki kez ürün alabilmeleri ve su kaynağına sahip olmalarından dolayı gelişmeler kaçınılmaz olmuştur.
Nil nehrinin sık sık taşması nedeniyle tarım alanlarındaki tarla sınırlarının bozulması, taşkın zamanlarının hesaplanması ve taşkınlar sonrası bozulan tarla sınırlarını belirlemek için araştırmalar başlamış ve astronomi, matematik ve geometri konularında ilerlemişlerdir.
Nil nehrinden yapılan ulaşımla ticaret gelişmiş vergi toplama görevi kolaylaşmıştır.

3. İnka Medeniyeti
XIV. yüzyılda Güney Amerika Kıtası'ndaki And Dağları'nın ekvator çizgisinden uzanan bölgelerinde (Peru) büyük bir imparatorluk kurulmuştur.
Büyük kanyonları geçebilmek için hiçbir kesici ve delici alet kullanmadan agva adını verdikleri ipleri birbirine bağlayarak çekiç ve çivi kullanmadan köprüler yapmışlardır.
Şehirler ve kaleler And Dağlarının dik ve sarp yamaçlarına kurulmuştur.
İnkalar şehir mimarisi ve taş işçilikleriyle ün yapmışlar, kullanılan yöntemler günümüzdeki bilim adamlarını şaşırtmıştır.
İnkaların mumyalama tekniklerine hiçbir kavim ve toplulukta rastlanmamıştır.
Hükümdar ailesinden insanların ölümünden sonra içini altınla doldurup And Dağları'nın yüksek kesimlerindeki buzul sahalarında saklayarak mumyaların günümüze kadar korunabilmesini sağlamışlardır.
Ayrıca gelişmiş bir takvime sahiptirler.
Bu medeniyet 1572 yılında İspanyollar tarafından ortadan kaldırılmıştır.

4. Maya Medeniyeti
Kuzey Amerika Kıtası'ndaki Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika'nın güneydoğusundan Orta Amerika'nın kuzey bölgelerine kadar uzanan bir bölgede hüküm sürmüştür.
Tarihleri boyunca yüzlerce lehçe yaratmışlardır ki bu lehçelerin bazıları günümüzde hala konuşulan birçok Maya dilinin oluşumunu sağlamıştır.
Mayalarda tarım en önemli geçim kaynağı olmuştur.
Piramit, tapınak ve çeşitli sanat eserleri inşa etmişlerdir.
Mayalar’ın astronomi, matematik, mimari ve sanat alanında olduğu gibi, birçok alanda ileri bir uygarlık düzeyinde oldukları tespit edilmiştir.

5. Aztek Medeniyeti
Aztekler, bugünkü Orta Meksika Bölgesi'nde XIV. ve XVI. yüzyıllar arasında yaşamış bir Orta Amerika halkıdır.
Zengin bir mitoloji ve kültürel mirasa sahip Azteklerin başkentindeki binalar 2,5-3 metre yüksekliğindeki duvarlarla çevrilmiştir.
Şehrin ortasına ise Büyük Tapınak inşa edilmiştir.
Ayrıca Dünya'nın en büyük piramidi Meksika'da bulunur.
Azteklere ait piramit 182.107 metrekare alan üzerine kurulmuştur ve yüksekliği 54 metredir.
12 milyonluk bir nüfustan oluşan çok büyük ve zengin bir imparatorluk olan Aztekler gelişmiş tarım yöntemlerine, kendilerine ait bir dine, takvime ve alfabeye sahiptirler.
Not: İnka, Aztek ve Maya medeniyetleri tropikal iklim kuşağında yayıldıkları için yerleşim merkezlerini yüksekte kurmuşlardır. Çünkü tropikal bölgelerde sıcaklık ve yağışın fazla olduğu alçak alanlar yerleşmeye uygun değildir.

6. Akdeniz Uygarlıkları
Akdeniz kıyıları, liman olmaya elverişli ada ve yarımadaların bulunmasından dolayı farklı medeniyetlerin kurulmasına neden olmuştur.
Akdeniz uygarlıkları Akdeniz kıyıları boyunca kurulmuş çeşitli kültürlerden oluşur.
Bu uygarlıkların en önemlileri Girit, Yunan, Lidya, Fenikeliler, ve Romalılar'dır.
Bu uygarlıkların önemli bir bölümü yeraltı kaynakları bakımından fakir bölgelerde kurulduklarından denizcilikte ilerlemişlerdir.
Gemi yapımı, balıkçılık ve deniz ticareti önemli geçim kaynağı olmuştur.
Deniz ticareti sayesinde farklı uygarlıklar arasında ticari malların yanı sıra kültürel değerler de taşınmıştır.
Akdeniz uygarlıklarında kentleşme olgusu doğu kıyılarından batı kıyılarına doğru yayılmıştır.

7. Çin Medeniyeti
Dünya'nın en eski medeniyetlerinden olan Çin Medeniyeti Güneydoğu Asya'da kurulmuştur.
İnsanlık tarihindeki en önemli buluşlardan kağıt, matbaa, pusula ve barutun keşfi Çin Medeniyetine aittir.
İpek böceğinden elde ettikleri ipek ile Dünya'nın en önemli ticaret yolu olan İpek yolunun açılmasını sağlamışlardır,

8. Hint Medeniyeti
Ganj ve İndus nehirlerinin suladığı verimli tarım arazileri, besin zenginliği ve yaşama kolaylığı medeniyetin Hint Yarımadası'nda kurulmasına olanak sağlamıştır.
Hindistan' da İlkçağda Brahmanizm ve Budizm gibi dinler görülmüştür.
Hintliler sıfır rakamını bulmuşlardır.
Hint medeniyetinde en önemli toplumsal kurum "Kast Teşkilatı"dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder