8 Eylül 2013 Pazar

Göç ve Sanayileşmenin Ekonomiyle İlişkisi

Göç ve Sanayileşmenin Ekonomiyle İlişkisi

A. Ekonomik Faaliyetlerin Sosyo-Kültürel Etkileri
1. Ekonomik Faaliyetlerin Etkileri
Yeryüzünde farklı coğrafi özellikler ve buna bağlı olarak farklı ekonomik faaliyetlerin etkisiyle farklı yaşam tarzları bulunur.
Şehirlerin öne çıkan ekonomik etkinliklerine göre burada yaşayan insanların yaşam tarzlarının ve kültürlerinin de değiştiği görülmektedir.
Sanayi devriminden önce ekonomik faaliyetlerin tamamına yakını tarım ve hayvancılığa dayanıyordu.
İşgücü ihtiyacını artıran bu faktör kalabalık ailelerin ortaya çıkmasına neden olmuştu.
Sanayi devrimiyle ekonomik faaliyetlerde büyük değişiklikler oluşmuş, yeni iş sahaları ve meslek grupları ortaya çıkmış ve bu bölgelere yapılan göçlerle de kalabalık şehirler oluşmaya başlamıştır.
Bu şehirlerde yaşayan insanların hayat tarzı değişmiş ve göçe bağlı olarak artan nüfusla insan ilişkileri değişikliğe uğramıştır.
Türkiye'de bu duruma örnek verilebilecek Bursa, İzmit, Gaziantep, İzmir gibi şehirlerimiz vardır.
Almanya'daki Ruhr Bölgesi
Kuzey Fransa'dan başlayarak Belçika ve Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti sınırlarına sokulan büyük sanayi kuşağının içinde kalır.
İngiltere'den başlayarak tüm Avrupa'ya yayılan sanayi devriminin bütün aşamalarının gerçekleştiği tipik bir bölgedir.
Ruhr Bölgesi Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfelya eyaletindeki en büyük sanayi bölgesidir.
Duisburg, Mülheim Ender, Ruhr, Essen, Gelsenkirchen, Bochum, Oberhausen, Bottrop ve Dortmund bu bölgenin belli başlı kentleridir.
Bu bölge esas gelir kaynağını yakın bir zamana kadar kömür ve çelik üretiminden sağlamıştır.
Öyleki I. ve II. Dünya Savaşları sırasında Ruhr Bölgesi aynı zamanda ekonomik anlamda "Avrupa‘nın kalbi" durumundaydı.
Bir zamanlar kömür ve çelik üretimine dayanan ekonomi bugün lojistik, bilişim teknolojisi ve alternatif enerji merkezi halindedir.
Almanya'da sanayinin gelişmesinin temelinde Ruhr ve Saar havzalarındaki kömür yataklarının varlığı yatar.
Ruhr Havzası'nda üretilen demir ve çeliğin bir bölümü, makine ve motor üretiminde kullanılır.
XIX. yüzyılın ortalarından XX. yy’ın ilk çeyreğine kadar bu bölgeye 4 milyon kişi göç etmiştir.
Türkiye’de yaşayan insanlar ise 1960 yılından itibaren bölgeye göç etmişler ve gelişen sanayi kollarındaki işçi ihtiyacını karşılamışlardır.

2. Yüksek Sanayinin Sorunları
1960'lı yıllardan beri yüksek sanayileşme oranının çevresel sonuçları, yüksek bir nüfus yoğunluğuyla bağlantılı olarak sorun haline gelmiştir.
Ren ve Ruhr sanayi bölgelerinde solunabilecek sağlıklı hava azalmış, içme suyu bir sorun haline gelmiş, sanayi ve tarım, toprağı bitirme noktasına getirmiştir.
Günümüzde yalnızca Ren'de sadece 43 farklı balık türü yaşam ortamı bulabilmiştir.
1970 yılların sonunda eyalet, su kaynaklarının kalitesinin iyileştirilmesi için çabalarını artırmıştır.
Tarım ve sanayinin toprağa verdiği zararla ilgili politikalar, yerleşme ile ilgili çıkarılan yasa ve politikalar öncelikli hale getirilmiştir.
Bugün Kuzey Ren-Vestfalya'daki olabildiğince az çöp üretmek ve yeniden değerlendirme günümüzde öncelik arz etmektedir.
Eyalet politikacıları siyasi haritayı yeniden çizilerek belediye sayısı 369'a, kaza sayısı 31'e ve  şehir sayısı 23'e indirilmiştir.
Aralarında 190'dan fazla milletten yaklaşık 2 milyon yabancının bulunduğu, 18 milyon kişi burada yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2'ye 527 kişi ile Almanya genel ortalamasının iki katıdır.
Federal Alman büyük şehirlerinin 87 tanesinden 30'u Ren kenarında ve Ruhr Havzası'nda bulunmaktadır.

Cannes
Fransa'nın güneyinde, Nice'in 40 kilometre ötesinde bulunan küçük bir balıkçı kasabası olan Cannes, bundan 55 yıl önce başlayan ve adıyla anılan film festivali ile üne kavuşmuştur.
Cannes şimdi özellikle yaz döneminde en çok görülmek istenen yerlerden biri haline gelerek yılda 7.5 milyon kişinin ziyaret ettiği bir merkez haline gelmiştir.
Las Vegas
Gelişimini ve büyümesini turizme borçlu olan şehirlerden en önemlisi de Las Vegas'tır.
ABD'nde Nevada Çölünün ortasına kurulmuş olan şehirde eğlence ekonomisinin geliştiği görülür.
Geçmiş dönemlerde mafya yapılanmalarının ve suç örgütlerinin yoğun olduğu şehir, günümüzde yaklaşık 1,5 milyon nüfusuyla modern şehir haline gelmiştir.
Şehir lüks otelleri, eğlence merkezleri ve çeşitli aktiviteleriyle sürekli turizm faaliyetlerini canlı tutar.
Bu yönüyle Dünya'nın en önemli eğlence mekanlarından biridir.

B) Şehirleşme, Göç ve Sanayileşmenin Toplumlar Üzerindeki Etkileri
1. Şehirlerin Doğuşu ve Şehirleşme
Şehirlerin doğmasında ekonomik faaliyetler etkili olmuştur.
İlk şehirlerin ortaya çıkışı ve yeryüzünde şehirlerleşme hareketlerinin başlangıcı eski olmasına karşın şehirleşme yavaş yavaş gerçekleşmiş ve günümüzde de devam etmektedir.
Geçmişte, insanların nüfusu ve yaptıkları ekonomik faaliyetler çok kısıtlıydı.
Şehirleşmeyi hızlandıran faktörler; Teknolojinin gelişmesi, Doğal kaynakların keşfi ve işletilmesi, Nüfus artışı, İhtiyaçların artması ve çeşitlenmesidir.
Sanayileşmeyle birlikte göçler hız kazanır ve nüfus artışıyla birlikte şehirleşme süreci de başlamış olur.
Küçük bir yerleşmenin büyümesi gibi.
Dünya'nın ilk şehir yerleşmeleri M.Ö. 3000 yıllarında Nil Vadisi ve Akdeniz Havzasında gelişmiştir.
Bunu M.Ö. 2000 yıllarında Kuzey Çin'de, Güney ve Güneydoğu Asya'nın akarsu vadilerinde görülen şehirleşme hareketleri takip etmiştir.

2. Göç ve Kentleşme İlişkisi
Göç; bir insanın yaşadığı yerden çeşitli sebeplere dayanarak başka bir yere giderek burada hayatını devam ettirmesi olayıdır.
Göç olgusu sosyal bir hareket olmasına karşın yaşamın her yönünü etkileyen temel bir değişimdir.
Göçlerin kentleşme ile ilişkisi kentlerin çekici faktörleri ve kırsalın itici faktörlerinden kaynaklanır.
Kentleşme ise ;"sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kent sayısının ve nüfusun artması olarak tanımlanabilir.
Göçler kentlerde çeşitli sorunlara neden olabilir.
Gebze'nin Kentleşme Süreci
1960 sonrası yıllarda yaşanan sanayileşmeye paralel olarak Gebze'nin nüfusunda gözle görülür bir artış yaşanmıştır.
Bu göç fırtınası yeni yerleşim alanlarına olan ihtiyacı artırmıştır.
1980'li yıllarda Gebze'nin nüfus artışı önlenemez hale gelmiştir.
Sonuç olarak şehrin etrafındaki bağ, bahçe ve tarım arazileri yerini altyapısı olmayan yerleşim alanlarına bırakmıştır.
Gebze'nin yoğun olarak göç almasının sebepleri:
İstanbul’a yakın olması,
Sanayi bölgesi oluşu,
Deniz, kara, demir ve hava ulaşım imkanları açısından kavşak bir noktada bulunması,
Dış ülkeden gelen göçmenlerin bölgeye yerleştirilmeleri,
İlçe nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan işçi kesiminde "doğum oranının yüksek olması" ve sağlık kuruluşlarının sağladığı imkanlar ölçüsünde ölüm oranının düşük olması
Gebze'nin yoğun olarak göç almasının sonuçları:
Konut yetersizliği
Gecekondu sorunu
İşsizlik
Çevre sorunları
Eğitim ve sağlık sorunları
Kültürel yozlaşma ve kimlik bunalımı
Tarım ve orman alanlarının tahribi
Fabrikaların yerleşmenin içinde kalması
Trafik sorunu
Gürültü kirliliği

C)tekonoljik Gelişim Ve Geleceğin Tasarlanması
1. Geçmişten Günümüzün Dünyasına

Toplumlar geçmişten dünümüze farklı aşamalar geçerek gelmiştir.
Bu aşamalardan birincisi tarım toplumu, ikincisi sanayi toplumu, üçüncüsü bilgi toplumudur.
İnsanlar yerleşik hayata geçerek toprağı işlemeleriyle tarım toplumuna, sanayi devrimi ile sanayi toplumuna, daha sonra ise bilgi ve nitelikli insanın önem kazandığı bilgi toplumuna geçilmiştir.

2. Teknolojik Gelişme ve Etkileri

Küreselleşme ve gelişme olgusunun temelinde teknolojik gelişme vardır.
Teknoloji; başta ekonomi olmak üzere sosyal, kültürel  ve siyasal alanları etkileyip belirlemektedir.
Bu nedenle uluslar, bütün güçlerini teknolojik üstünlük kurmaya yönelik organize etmişlerdir.

3. Gelecekte Nüfus ve Yerleşme
Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık yarısı şehirlerde yaşamaktadır.
Bunda Sanayi devriminden sonra Sanayileşmenin artmasına bağlı olarak kırdan kente olan göçlerin artması etkili olmuştur.
Şehirleşme oranı ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre farklılık göstermektedir.
Gelişmiş ülkelerde (Avrupa, Kuzey Amerika gibi) kentleşme oranı yüksek iken şehirleşme hızı yavaştır.
Gelişmemiş ülkelerde (Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya gibi) kentleşme oranı düşük iken şehirleşme hızı yüksektir. Bunun nedeni bu alanlardaki kırsal alandan şehirlere olan göçün fazla olmasıdır.
Buda gösteriyor ki gelecekte şehirde yaşayanların oranı gittikçe artacaktır.

4. Geleceğin Ekonomisi
 Dünya ülkelerindeki farklı demografik oluşumlar, teknolojik yenilikler, uluslararası ticaretin ve mali sistemin serbestleştirilmesi ve yerel reformlar, dünya ekonomisindeki değişikliklerin itici gücünü oluşturmaktadır.
Uluslararası birçok kuruluşun kendileri ve dünyanın geneli için yaptıkları ya da tasarladıkları projeler vardır.
OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) tarafından, 2000’li yılların başında bir “Bağlantılar Projesi” tasarlanmıştır.
Bu proje, bir yandan ülkeler için yüksek büyüme hızları öngörürken diğer yandan da önümüzdeki 25 yıl içerisinde farklı ülkelerin ekonomilerinin birbirlerinden nasıl etkileneceğini ortaya koyacaktır.
Yapılan değerlendirmelere göre temel ham maddelerin özellikle de doğal kaynakların üretiminde büyük bir artış öngörülmemektedir.
Bu nedenle yüksek büyüme oranları küresel ticaretteki gelişmelerle, yerel reformlarla ve yatırım serbestîsiyle etkileşime girerek dünyanın büyük bir bölümünde verimlilik artışına yol açacaktır.
Dünyanın büyük bir bölümünde verimlilik artışı olacak.
Böylelikle yaşam standardında bir iyileşme görülecektir.
Tarım üretiminin Önümüzdeki 25 yıl içerisinde hızlı artışını sürdüreceği düşünülmektedir.
Küreselleşme hareketleri, geleceğin ekonomik yapısını büyük oranda değiştirecektir.
İletişim teknolojisinin gelişmesi çok geniş ve karmaşık bir uluslararası ticaret ağı oluşturmaktadır.
Ticari örgütlenme artacak, dünya büyük bir pazar hâline gelecektir.
En iyi ve en ucuz malı en hızlı şekilde, tüketicilere ulaştıran ülkeler ve firmalar bu ticari sisteme uyum sağlayacaktır.
Bunu sağlayamayan ülkelerde ise bu küreselleşmeye bağlı olarak işsizlik ve fakirlik artacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder