12 Eylül 2013 Perşembe

Türkiye Ekonomisinin Sektörel Dağılımı

Türkiye Ekonomisinin Sektörel Dağılımı
Ülkemiz ekonomisi koordineli bir biçimde varlığını sürdürmesi gereken birimlerden oluşur.
Bu birimler; tarım, hayvancılık, ormancılık, sanayi, madencilik, ticaret, turizm gibi farklı iş kollarını kapsar.
Bu iş kollarında çalışan nüfusun oranı ve bu sektörlerin ekonomiye olan katkıları farklıdır.
Ülkemizin ekonomisini etkileyen sektörlerin paylarında günümüze kadar değişmeler olmuştur.
Sektörlerin ülke ekonomisi içindeki oranı ülkelerin gelişmişlik seviyesi hakkında önemli bilgiler verir.
Geri kalmış ülkelerde tarım sektörünün ülke ekonomisindeki payı yüksekken gelişmekte ve gelişmiş ülkelerde ise hizmet ve sanayi sektörlerinin ekonomideki payı yüksektir.
Örneğin; Türkiye'de Cumhuriyet'in ilk yıllarında tarımın ekonomideki payı fazla iken günümüzde hizmet ve sanayi sektörlerinin payı fazladır.
Türkiye Ekonomisini Etkileyen Faktörler
1. Coğrafi Konum
Türkiye’nin;
Üç tarafının denizlerle çevrili olması ve boğazlara sahip olması,
Önemli stratejik yer altı kaynaklarına sahip olması ve bu kaynaklar bakımından zengin ülkelere komşu olması,
Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine en fazla yaklaştığı yerde olması,
Doğu ve Batı medeniyetlerinin buluşma noktasında yer alması,
Bulunduğu bölgeye göre zengin su kaynaklarına sahip olması jeopolitik önemini artırmıştır.
Akdeniz iklim kuşağında yer alan Türkiye’de dört mevsim belirgindir. Bu durum; Tarım ve turizm olanaklarını artırmıştır.

2. Yeryüzü Şekilleri
Türkiye’nin büyük bir kısmının dağlık ve engebeli olması; Sanayi, tarım, ulaşım başta olmak üzere birçok ekonomik faaliyeti olumsuz yönde etkilemiştir.

3. İklim
Türkiye bulunduğu matematik iklim kuşağı itibariyle Akdeniz iklim bölgesinde yer alır. Ancak;
Yer şekillerinin çeşitliliği
Dağların uzanış doğrultusu
Üç tarafının denizlerle çevrili olması
Ortalama yükseltisinin fazla olması
Yükseltinin batıdan doğuya doğru artması
çeşitli iklim tiplerinin görülmesine, bu da ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesine yol açmıştır.

4. Nüfus
Türkiye genç ve dinamik bir nüfusa sahiptir.
Fakat nüfus artış hızının fazla olması ekonomik kalkınma hızını düşürmekte bu da istihdam sıkıntısının yaşanmasına, bağımlı nüfus oranının fazla olmasına neden olmaktadır.

Türkiye’nin Ekonomi Politikaları

1. 1923-1932 Dönemi
1923’de İzmir İktisat Kongresi toplanmış,
1925 yılında aşar vergisi kaldırılmış,
1927 yılında Teşviki Sanayi Kanunu ve Gümrük Kanunu çıkarılmış,
Ziraat Bankası çiftçilere kredi imkanı sağlamıştır.

2. 1932-1950 Dönemi
Karma ekonomi sistemi benimsenmiş ve sanayi planları uygulanmış,
1933 yılında Sümerbank kurulmuş,
1933-1937 yılları arasında I.Beş Yıllık Sanayi Planı hazırlanmış,
1938-1942 yılları arasında savaş ekonomisi uygulanmış,
1948-1952 yılları arasında liberal karakterli bir ekonomik kalkınma planı uygulanmıştır.

3. 1950-1960 Dönemi
Ekonomik kalkınmanın en hızlı yaşandığı dönemdir.
Ekonomide devletin etkisi azalmış, özel sektör desteklenmiştir.
Alt yapı çalışmalarına önem verilmiş ve projeler hayata geçirilmiştir.
Tarıma sanayiden daha çok önem verilmiştir.

4. 1960’tan Sonraki Dönem
Beş yıllık kalkınma planları uygulanması fikri benimsenmiş,
Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuştur.

5. Beş Yıllık Kalkınma Planları
1963-1967 yılları arasında ilk beş yıllık kalkınma planı uygulanmıştır.
Bu tarihten günümüze kadar dokuz tane kalkınma planı hazırlanmıştır.
Son kalkınma planı da 2007-2013 yıllarını kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.
1980 yılından itibaren Serbest Piyasa Ekonomisi adı verilen bir ekonomik model uygulanmaya başlanmıştır.
24 Ocak kararları ile devletin ekonomiye müdahalesi azaltılmıştır. 1983 yılından itibaren de ekonomide dışa açılma süreci başlamış, giderek bölgesel ve küresel etkilere daha açık hâle gelmiştir.
1982 Anayasası da planlı kalkınmayı ve planların devlet tarafından hazırlanmasını hükme bağlamıştır.

2 yorum: